- Anasayfa
- Tüm Makaleler
Tüm Kategoriler
DEPRESYONUN YAYGINLIĞI VE SIKLIĞI NEDİR?
Genel olarak major depresyon yaygınlığı % 3-5.8 kadardır. Bir yıllık yaygınlık % 2.6-6.2 olarak verilmektedir. Hayat boyu risk erkekler için % 3-12, kadınlar için % 10-26'dır.
DERİ HASTALIKLARINDA KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR
Her deri hastalığında farklı psikiyatrik rahatsızlıklar görülebilir. Deri hastalıkları ile psikiyatrik sorunlar arasında sıkı bir ilişki vardır.
KANIT: BABANIN ÜLKÜSÜ KIZI OLURSA
Filmin başlangıcı seyri hakkında bilgi verir. Catherine babası ile konuşmaktadır ve babası ona delileri anlatır. Babası, delilerin deli olduklarını sorgulamadıklarını anlatırken aslında ölü olduğunu da söyler.
PANİK ATAĞI NEDİR?
Aniden başlayan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Hastaların çoğu zaman 'kriz" adını verdiği bu nöbetlere PANİK ATAĞI denir.
GÖÇ VE KADINLIK
Farklı ulus ve kültürlerden göçmenlerle olan klinik ve sosyal deneyimlerime göre, kadınlar göçe daha kolay uyum sağlıyor gibi görünmektedir.
RUHSAL TRAVMANIN NASIL AŞILACAĞINI BELİRLEYEN ETKENLER
Ruhsal travmalardan sonra kimlerin hastalanacağını veya kimlerin uzun süre hasta olarak kalacağını önceden bilmek kişi ve ailesi için olduğu kadar toplum için de önemlidir.
SOSYAL KAYGININ OLUMSUZ ETKİLERİ
Sosyal kaygı bozukluğu olanlar için yaşamın çok zor olması nedeniyle bu kişiler çok sayıda zararlı başetme yöntemleri geliştirirler.
TEDAVİ İÇİN DOĞRU YERDE MİSİNİZ?
Psikiyatrik desteğe ihtiyacı olanlara kaliteli bir hizmet vermek önemlidir. Doğru adreste olduğunuzu anlamak için aşağıdaki kriterleri değerlendirebilirsiniz.
HOKKABAZ: BABA – OĞUL İLİŞKİLERİ VE SAKARLIK ÜZERİNE ÖZGÜN BİR HİKAYE
Cem Yılmaz’ın yazdığı ve oynadığı “Hokkabaz” adlı film baba-oğul ilişkisini çok iyi bir biçimde öyküler. Filmde Cem Yılmaz’ın, insanın sınırlarında gezinmesi –ağlatırken güldürmesi-, sınırlarda gezerken yaratıcılığı tetiklemesi, bilinçdışının sınırlarını
KISILIK ORGANIZASYONU, AKTARIM VE KARSI AKTARIM
Kişilik organizasyonunun değerlendirilmesi, basitçe semptomlara ve karakter özelliklerine başvurmaktan ziyade, hastanın kendilik ve nesne temsillerinin doğası incelenerek yapılır.