• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

HİSTERİK YAPILANMANIN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİMİ

HİSTERİK YAPILANMANIN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİMİ

Histerik yapılanma ödipal dönem sorunlarının izlerini taşır. Bu dönemde çocuk karşı cinsiyetteki ebeveynine aşık olur ve hemcinsi olan ebeveyni ile rekabete girer. Bu süreçteki yaşantılar sonucunda aşık olduğu ebeveyninin elde edemeyeceğini kabullenir. Çocuksu aşkını bastırır ve yaşıtlarına aktarır. Bu kabullenme hemcinsi olan ebeveyni ile özdeşimini güçlendirir. Rakibi olan hemcins ebevyni ile yandaş olarak özdeşimini sürdürür.

Histerik kişide bu dönemde sorunlar yaşanmıştır. Kız için baba, erkek için anne aşkı bastırılamayınca ensestiyöz kaygılar sürer. Bunlar suçluluk ve utanç yaratırlar. Cinsel ilişkide soğukluk, kaçınma gibi sorunlar ortaya çıkar. Hemcinsleri ile rekabet edememe, onları kıskanma ve onlarla bir arada olamama hali kendi cinsel kimliğini derinleştirmeyi engeller.

Oral dönemle ilgili sorunlar verileni alma ve özümseme güçlükleri yaratır. Derinde bir yas ve üzüntü depolanmıştır.

Bollas, olağan bir otoerotizmin gelişimini şöyle açıklar:

  1.  Önce annenin bebeğin bedenini uyarışlarının derinden gelen bir ayartıcılık ve yeterlilik taşıması gerektiğini vurgular. 
  2.  Çünkü ancak bu sayede 3-4 yaşındaki küçük çocuk mastürbasyon ile kendini uyardığında annesinin dokunuşları ile kendi dokunuşlarını zihninde birleştirebilir. Böylelikle otoerotizm döngüsünde anne tasarımı yer alır, ebeveynin ayartıcılığı dönüştürülmüş olur. 
  3.  Daha sonra ebeveyn mastürbasyonu yasaklar. 
  4.  Çocuk, ebeveyni gibi yaparak mastürbasyonu kendine yasakladığında libidinal yatırımı özdeşleşmeye yapmış olur. Özdeşleşme, “Otoerotizmi şimdi benden aldılar ama bir gün bana anne-babam gibi birini verecekler” biçiminde sürer. Zaten çocuk, cinselliği bir sevişme olarak isteyemez, isteği ebeveyni ile evlenmektir. Böylelikle geleceğe libidinal yatırım yapılır ve çocuk otoerotizmini bastırarak romantik aşka ve fanteziye yönelir. Cinsellik, anne-babaya özgü kalır.

Histerikte ise otoerotizm korunur ve anne-baba cinselliği olmayan insanlar olarak kalırlar. Histerik otoerotizmini hayallerle ve pornografi ile pekiştirir. Erişkinlikte partneri ile ilk birlikte oluşunu ya bir vecd hali ya da bir hayal kırıklığı olarak yaşar. İki durum da onu partnerinin zihinsel tasarımından disosiye eder. Cinsellikte bedenlerin karşılaşması, yeni ve her seferinde doyumla birlikte yakınlığı artırıcı bir buluşma olmaz. Cinsellik, uyarma ve uyarılma düzeyinde kalır, derinleşemez.

Bollas histeriklerin anne-babalarının çocuğun genital bölgeleri ile ilgili söylediklerinde ve çocuğun genitalliğini ortaya çıkarmasına verdiği sözel tepkilerde sorunlar olduğunu belirtir. Bir diğer sorun histeriklerin annelerinde emzirme ile ilgili sıkıntılar olmasıdır. Halbuki cinsellik anne memesinde başlar ve kadın memesi olarak cinsellikteki önemi azalmadan sürer. Anne memesinde, Frued’un iki temel dürtü kaynağı dediği yemek ve sevmek kaynaşır. Histeriğin annesi memesindeki cinsel uyarılmayı nasıl bedensel bir bakıma dönüştüreceğini bilemez. Memeleri sütle dolduğunda bebeğinin kendisini rahatlatmasının hazzını onu kucaklamaya ve sevgiye dönüştüremez. Bu eksiklik çocukta cinsel uyarılmanın altında büyük bir şefkat boşluğu ve açlığı yaratır.

Histeriklerin anneleri hem çocuğun genitallerinden uzak dururken hem de onların tüm bedenini erotojenik somut bir nesne olarak görmüşlerdir. Çocuğun genitalleri disosiye edilirken bedeni cinselleştirilmiştir. Anne, sevgisini sesiyle ve bakım performansı ile yansıtırken çocuğa bir tiyatro sahnesi sunar. Çocuğunu seven anne rolünü oynar.

Fain, emzirme sırasında annenin aklında kocasının tasarımı olabilir ise yani baba, annenin aşık olduğu erkek olarak annenin düşleminde canlanırsa anne-bebek ilişkisinde bebeğin cinselleşmesine denge sağlayan bir bariyer oluştuğunu belirtir. Histerinin gelişiminde babasal olanın eksikliği göz ardı edilemez.