• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

ANNE-ÇOCUK, ERGEN ve AİLE İLİŞKİLERİ AÇISINDAN GÖÇ

ANNE-ÇOCUK, ERGEN ve AİLE İLİŞKİLERİ AÇISINDAN GÖÇ

Göç olayına özellikle çocuklar açısından bakıldığında  bebeklerin   yirmi aydan itibaren  herhangi bir ev ile yaşadığı yuvası olan evin farkını anladığı bilinmektedir. Bebek için  evi annesinin  kolları  ve onun verebileceği sıcaklık, destek, güvenlik demektir. Bebek etrafı tanımaya çalışırken anne evin merkezi haline gelir ve sık sık anneye dönme gereksimi duyar. Çocukların hayat tecrübeleri için yaşadıkları emniyetli bir dünyanın güven vermesi gelecekteki gelişen dünyanın temellerinin sağlam olmasına neden olmaktadır.

Bu dönemde  herhangi bir nedenle yaşanan yerin güvensiz ve bilinmeyen bir  yere dönüşmesi durumunda; çocuğun adaptasyon süreci zorlaşmakta ve  geleceğin olumlu  yapılanması da aynı oranda zorlaşmaktadır. Yaşanan yerin bilinmeyen  bir yere dönüşmesi ve annede kaygı yaratan olaylara neden olması durumunda  anne ve bebek arasında güvenli olan bağlanma ilişkisi zedelenmektedir. Bu bağlanma ilişkisi annenin duygusal  ve fiziksel olarak sağladığı ortamın kalitesine bağlı olarak  bebeğin  değişen ve gelişen duyu, biliş, davranışını   organize eder. Anne dışardan gelebilecek olan tehditlere karşı  güvenli bir nokta olarak bebeğin maruz kaldığı olumsuz uyaranları azaltır ve böylece iç güvenliği sağlar.

Bebeklikten itibaren  bebeğin anneyle olan bağlanma ilişkisi deneyimi, artan bir şekilde içsel olarak temsil edilmeye başlar. Olumsuz yaşantılar nedeniyle (travma, göç, annenin depresyonu) varolan güvensiz bağlanma ilerde çocukta   depresyon oluşmasına neden olmakta ve bu da  ergenlik yıllarında daha fazla oranda davranış problemine neden olmaktadır. A.B.D’nde yapılan bir çalışmada  maternal depresyon ve anksiyetesi olan anneler arasında göç yaşamış olan annelerin 0-25 ay arası bebekleri ile; göç yaşamayan ancak maternal depresyon ve anksiyetesi olan annelerin 0-25 ay arası bebekleri karşılaştırılmış ve göç yaşayan annelerin çocuklarının ruhsal hastalıklar açısından  daha fazla risk içerdiği; bu nedenle daha yakından takip edilmesi gerektiği söylenmiştir.

AİLE AÇISINDAN GÖÇ

                    Göç  yaşayan ailelerin  geçirdiği  süreçler de Stagoll’a göre  5 döneme ayrılır. Yazara göre  iç ve dış göç;  birey  ve ailenin yapı, işlev  ve  uyum sürecini  çok önemli ölçüde etkiler. Endüstrileşmenin kaçınılmaz sonucu olan göç yaşantısında her ailenin kendine göre  bu süreçle  başa  çıkma  yöntemleri geliştirdiğini söyler. Yukarıda söylediğimiz  5 dönem  şöyle sıralanır

.

1)      Hazırlanma dönemi

2)      Göç etme

3)      Aşırı kompanzasyon dönemi

4)      Dekompansasyon ve kriz aşaması

5)      Sürecin sonraki kuşaklara aktarılması 

                     Aile  hazırlık ve göç sürecini  gerçekleştirdikten sonra gidilen  ortamda  aşırı bir uyum çabasına çabasına girer. Bu ailedeki  pratik ve duygusal işlevlerin birbirinden ayrılmasına neden olur. Bu  durum çoğunlukla  erkek  bireyin  ile dışında pratik  işlerde çalışmasına; kadının da ev içinde  ve duygusal ağırlıklı, geçmiş ve geleceği kapsayan  bir çatışmaya girer. Bunun sonucunda çoğunlukla ailenin dengesi bozulur. Yazar  en çok bu dönem  üzerinde durur. Stagoll’a göre  bu sürecin başarıyla aşılması, yeni gerçeklik ve kültürde  yeni bir ailenin oluşmasını sağlar.

 

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Oytun Hastürk