• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

OBSESİF NEVROZDA ÜSTBENLİK SORUNLARI

OBSESİF NEVROZDA ÜSTBENLİK SORUNLARI

Sert ve acımasız üstbenlik tipiktir. Üstbenlikleri yaptıklarıyla tatmin olmaz ve doymaz. Üstbenlik ulaşılmaz bir ideal koyar.Sürekli daha çok kontrol etmeye ve detaya odaklanmaya zorlar. Sert üstbenlik katı sınırlarla dürtüleri yalıtır. Bu yalıtım, düşünülmemesi gereken düşünceleri akla getirme özgürlüğü verir. Ama bu defa akla gelen takıntılar suçluluk hissettirir ve bastırma şiddetlenir.

Üstbenlik, insana nefes aldıracak çıkışları tıkar. “Her insanın aklına böyle düşünceler gelebilir.” toleransını kendine tanımayan üstbenlik, anal sfinkteri iyice kasar. Bu kasmanın yarattığı birikme patlama endişesi yaratır. Bu kısır döngü ve birikim, takıntılı kişiye “Her an kontrolümü kaybedebilirim.” kaygısını yaşatır.

Bu süreç, benliğin her düşünceyi somut algılaması ile daha da kaygı dolar ve savunmaları şiddetlendirir. Üstbenliğin fanteziye izin vermeme hatta fanteziden kaçınma hali vardır.

Üstbeliğin katılığı benliğe yaptıklarını bozdurur, yapma-bozma yinelenir. Benlik ancak hissettiklerinin ve düşündüklerinin tersini ifade ederek var olabileceğine inanarak karşıt tepkiler geliştirir. Böylelikle içindekini ifade ederek boşalma ve yaptıkları ile doyum bulmak iyice güçleşir. Üstbenlikten korkan benlik bu savunmalar ile altbenliği yalıtır ve kişi kendine yabancılaşır.

Üstbenliğin ulaşılamaz temizlik, düzen ve titizlik idealleri vardır. Benlik bunlara yetişemediği için onaylanma ve tamamlanma hissini yaşayamaz. Üstbenlik hiçbir zaman “Tamam, pekiyi, aferin, olmuş.” demez. Bir işin sonunda yeterince iyi yapmış olmanın rahatlamasını benliğe yaşatmaz. Mükemmeliği yakalama arzusu doyurulamaz.

Üstbenliğin bir diğer özelliği de işgal edici olmasıdır. Hastanın üstbenliği ebeveyn tasarımlarını işgal edici olarak içselleştirmiştir. Aktarımda terapist bunu, bazen işgal eden bazen de işgal edilen olarak deneyimler. Çocukluk öykülerinde ebeveynlerden birisinin ya da ikisinin de işgal edici oldukları, ebeveynlerden birisinin bunu dengeleme rolünü üstlenemediği öğrenilir.