• PSİKANALİZE GİRİŞ

  • KENDİLİK VE NESNE
    İLİŞKİLERİ

  • PSİKANALİZ

  • PSİKANALİTİK
    PSİKOTERAPİLER

  • PSİKANALİZLE
    SANAT-I-YORUM

CELAL ODAĞ’DA SAVUNMA MEKANİZMALARI

CELAL ODAĞ’DA SAVUNMA MEKANİZMALARI

Celal Odağ Freud'a ve Öztürk'e atıfta bulunur. Freud'a göre savunmayı:

“Benliğin utanç verici, katlanılmaz duygu ve tasarımlara karşı direnmesi (1894) ve çatışmalarda kullandığı işlemlerin tümüdür (1926).” olarak.

Öztürk’e (1995, s. 50) göre savunmayı:

“Çatışma ve kaygıya karşı kullanılan benlik işlemleridir. Bunlar genellikle bilinçdışı süreçlerdir ve bastırıldıkları için birey ne tehlikenin ne de kullandığı savunmanın bilincindedir.” olarak belirtir.

Celal Odağ’a göre savunma:

“Bu geniş kapsamlı anlayışa karşın klasik ders kitaplarında sadece özgül savunma düzenekleri anlatılmakta ve savunma işlemlerine, yani savunma amaçlı tutum, davranış, sistem ve eylemlere yeterince yer verilmemektedir. Oysa klinik gözlemler benliğin tüm yeti, işlev ve yapısal öğelerini, hatta bunlardaki bozuklukları da savunma amaçlı olarak kullandığını göstermektedir.”

Celal Odağ, savunma anlayışının sınırlarını daha geniş tutmuş ve “savunma amaçlı işlemler” tanımını yapmıştır. Klasik ders kitaplarında özgül savunma düzeneklerinin alt ve üst düzeydekiler diye keskin sınırlarla birbirinden ayrılarak sınıflandırılmasını eleştirir.  Bunun, birbirleriyle ilintileri olmadığı düşüncesini uyandırdığını söyler. Borderline hastaların sağaltılmasından sonra bölmenin kaybolduğunu, bastırma ve ona yakın düzeneklerin işlerlik kazandığını, nevrozlarda bastırmanın işlenmesi sonucu bölme ve ona yakın düzeneklerin ortaya çıktığını belirtir.

SAVUNMA

1. Savunma İşlemleri

Savunma amaçlı tutum, davranış, sistem ve işlevlerdir.

2. Özgül Savunma Düzenekleri

Klasik kitaplarda gelişim düzeylerine göre iki kümeye ayrılırlar:

A. Alt düzeyde ilkel savunmalar

Bölme, Yansıtmalı Özdeşleşme, Yadsıma, İlkel Ülküleştirme, Yüceltme, Değersizleştirme, Tümgüçlülük, İnkorporasyon

B. Üst düzeyde gelişmiş savunmalar

Bastırma, Yansıtma, Yadsıma, Yer Değiştirme, Döndürme, Karşıt Tepki Kurma, Yapıp Bozma, Düşünselleştirme, Akla Uygunlaştırma.

SAVUNMA İŞLEMLERİ

Tutum, davranış ve sistemlerin birbirleriyle ilişkili olduklarının altını çizer. İlişkiler de istenmeyen uyaran, duygu ve tasarımlara karşı bir savunma işlevi görebilirler.

Celal Odağ’dan Bir Örnek Üzerine Yorumlar

Aşırı çalışkan bir klinik asistanı hastalarına karşı aşırı ilgili ve dikkatlidir. Gecesini gündüzüne katmakta, hastalarının her şeyine koşmaktadır. Zaman zaman pazar günlerini bile işinde geçirmesine karşın işini tam yapamadığı duygusu içindedir. Çok çalışması nedeniyle sık sık hastalanır ve çok önem verdiği işine birkaç gün ara vermek zorunda kalır. Bu durum çevrenin dikkatini çeker. Arkadaşları onu uyarır, şefi bir psikoterapi uzmanına başvurmasını önerir. Asistan söylenenleri dinler, hoşnutluk ve şükran duygularıyla karşılar. Ancak aradan aylar geçmesine karşın ne tutumunu değiştirir ne de yardım alır.

Örnekteki aşırı çalışkanlık, hastalara aşırı ilgi gibi tutum ve davranışları beğenmemek olası değildir. Ama aynı tutum ve davranışların bu hekimi doyurmayan ve onu daha çok çalışmaya zorlayan özelliklerine de dikkat etmek gerekir. Çalışkanlığının zorlayıcı boyutları hastalığa ve dikkati çekecek sıklıkta zorunlu dinlenmelere neden olmaktadır. Bu nedenle çevre tarafından uyarılmış ve yardım alması önerilmiştir. Buna karşın aynı tutum ve davranışlarını inatla sürdürür ve değişmez.

Celal hoca bu asistanda şöyle bir davranış sistemi olduğunu belirtir:

  • Ölesiye çalışma, çalışkanlığa karşın işini yapamadığı duygusu, daha çok çalışma, aşırı zorlanma nedeniyle hastalanma, çevrenin dikkatini çekme, çevreden gelen öneri ve uyarılara aldırmama, değişmeme.
  • Yukarıdaki örnekte çalışkanlık (tutum) suçluluk duygularına ya da tembel olarak suçlanma korkularına karşı bir savunma olabilir.
  • Hasta olunca çevreden bu nedenle uyarı alma özerkleşme korkularına karşı bir savunmadır. Uyarılara aldırmama ve sonuç olarak değişmeme de bağımlılık ve boyun eğdirilme korkularına karşı birer savunmaya dönüşebilir.

Bunlara şunu da ekleyebiliriz ki çalışmaktan sık sık hasta olma ise başarılı olup rekabet etmeye yönelik ödipal korkulara karşı bir savunmaya dönüşmüştür. Yıkıcılığı kendine yönelterek kendisini iğdiş etmektedir. İlgiyi ödipal bir başarı ile değil hastalanarak çocuksu bir biçimde görmektedir.